Grupla hareket etmek: SOSYAL DENEYLER

GRUPTA OLMANIN ETKİLERİ

Sosyal etki, birey grup içinde iken daha fazladır. İnsanlar tek başlarına olduğu zaman yaptıkları davranışların çoğunu grup içinde yapmazlar. Aynı zamanda bir grupta yapılan davranış, başka bir grupta yapılmaz.
Arkadaş grubu içinde birbirimize şakalar yapar ve değişik davranışlarda bulunuruz. Ama aynı davranışları sınıfta ya da aile içinde yapmayız.
Maça gittiğimizde çekirdek yemede ve sakız çiğnemede bir sakınca görmeyiz. Ama tiyatroya ya da konferansa gittiğimizde, içinde bulunduğumuz gruptan etkilenerek bu davranışları tekrarlamayız.
Yukarıdaki örneklerden de anlaşıldığı gibi sosyal etkiyi oluşturan unsurlardan biri, grupta olmadır. Grubun büyüklüğü, güvenilirliği ve sürekliliği gibi özellikleri, sosyal etkiyi ve uyma davranışını artırır.








GRUP NORMLARININ OLUŞUMU

Her grubun kendine ait kuralları (normları) vardır. Bu normların nasıl oluştuğuna ilişkin bir Türk bilim adamı olan Muzaffer Şerif "otokinetik etki" adı ile tanınan ve görsel algı yanılmalarından yararlanarak "grup normunun oluşması" deneylerini yapmıştır.

M. Şerif yaptığı deneyde, daha önce birbirini hiç tanımayan, aynı ortamda (grupta) hiç bulunmamış kişilerden yararlanmıştır. Kendilerine bir algı deneyi yapılacağı söylenen denekler, teker teker laboratuvara alınmıştır. Tamamen karanlık bir odada sabit olarak duran küçük bir ışığın, her gösterildiğinde hangi yönde ne kadar hareket ettiği sorulmuştur. Deneye tabi tutulan her birey, kendine göre bir ölçü belirtmiştir. Bu ölçü, birbirinden habersiz olan her denek için birkaç gösterimden sonra farklı biçimlerde oluşmuştur.
Daha sonra gruplar halinde laboratuvara alınan denekler, aynı deneye tabi tutulmuşlardır. Her deneğin, ışığın ne kadar ve hangi yönde hareket ettiğini yüksek sesle açıklamaları istenmiştir. Deney sonunda farklı standartlar oluşturan kişilerin, birlikte deneye tabi tutulduklarında kendi standartlarından vazgeçtikleri görülmüştür. Denekler birbirlerinden etkilenerek ortak bir standart oluşturmuşlardır. Bireysel standartların yerini, grup standartları almıştır. Son aşamada bireyler, ilk deneyde olduğu gibi tek tek laboratuvara sokularak deney tekrarlanmıştır. Sonuçta her deneğin kendi standartlarına göre değil grup halinde oluşturulan standartlara göre hareket ettiği görülmüştür.

1. Devre            2. Devre       3. Devre
(Denek yalnız) (Denek grup içinde) (Denek yalnız)
Kişisel standart gelişiyor Grup standartı gelişiyor Kişi grup standardını kullanıyor.

Bu deneyden anlaşılacağı gibi grupta oluşan norm, bireyde bir sosyal etkiye neden olmaktadır. 
İnsanlar, bazen kendi görüşlerine uygun olmasa dahi, gruptaki bireylerin görüşlerine uyarlar ve kendi görüşlerinden vazgeçerler. Aynı meslek elemanlar, bulundukları meslek grubunun genel görüşlerini kabul ederler.



Deneyi izlemek için tıklayın.. https://www.youtube.com/watch?v=0DoIxN6B4PQ




Asch’in “Uyma” Deneyi


Asch’in deneyi, insan doğru bildiğini sandığı şeyin tersini iddia eden bir grupla karşılaşırsa ne yapar sorusunu araştırmıştır. Bu deneyde laboratuarda belli sayıda bireyden meydana gelmiş gruplara, sırayla birçok kart gösterilmiştir. Her çift kartın birinin üzerinde çeşitli uzunlukta 3 çizgi birinde ise tek bir çizgi olup bu tek çizgi diğer karttaki üç çizgiden biriyle aynı uzunluktadır. Deneklerden tek çizginin uzunluk bakımından diğer karttaki çizgilerden hangisine benzediği sorulmuştur. Aslında deneklerden biri yalnızca gerçek denektir, ötekiler araştırmacının asistanlarıdır ve her defasında ne söyleyeceklerine önceden karar verilmiştir. Ve esas deneğe söz sırası en sonda gelmektedir. İlk birkaç kart gösterildiğinde araştırmacının yardımcıları doğru cevap vererek deneğin güvenini kazanırlar fakat sonra hep yanlış cevap vermeye başlarlar. Denek sıra kendisine gelene kadar sıra ile herkesin yanlış cevap vermesinden rahatsız olmaktadır, nitekim sıra kendisine gelince, onun da diğerlerinin söylediklerini tekrarladığı görülmüştür. Araştırmaya katılan her üç denekten birinin bu şekilde diğerlerinin kararlarına uyduğu bulunmuştur. İnsanların %35 gibi azımsanmayacak bir kısmının, gruba uyarak apaçık gördükleri şeyin tersini söylemeleri, gerçekten önemli bir bulgudur.


Deneyi izlemek için tıklayın...https://www.youtube.com/watch?v=RE0PjvSfllc






Milgram’ın “İtaat” Deneyi


Milgram’ın deneyi, “insanlar sosyal etkiye ne derece boyun eğerler” sorusunu araştırır. Araştırmacı gelen deneklere cezanın öğrenmeye etkisi konusunda bir deneye katılınılacağını, birinin öğretmen, diğerinin öğrenci olacağını, ve öğrenci yanlış yaptığında ceza olarak öğretmenin ona elektrik şoku vereceğini önceden bilgi olarak verilir. Çekilen kura sonucu denek öğretmen olduğunu öğrenir. Öğrenilmesi gereken işlem, öğrenme psikolojisi deneylerinde genellikle kullanılan kelime çiftleri dizisidir. Öğrenci kelime çiftlerini ezberleme durumundadır, kelimeleri doğru hatırlayamazsa öğretmenin ceza olarak elektrik şoku vermesi gerekmektedir. Her yanlışta bir öncekinden 15 volt daha kuvvetli bir şok verilecektir. Araştırmacının yardımcısı olan güler yüzlü, orta yaşlı “öğrenci” kalbinden biraz rahatsız olduğunu söyleyerek araştırıcıya şokun tehlikeli olup olmadığını sorar. Araştırmacı kuvvetli şokun can acıtabileceğini fakat tehlikeli olmadığını söyler. Bundan sonra öğrenci bitişik odaya götürülür, elleri elektrodlara bağlanır ve fikir sahibi olması için öğretmenin kendisine hafif bir şok verilir, deneğin canı acımaz ama sarsılır ve şokun tahmini 75 volt olduğunu söylediğinde sadece 45 voltluk olduğu öğrenir. Öğrenme işlemi başlarda iyi gider, ancak öğrenci yanlışlar yapmaya ve öğretmende ona şok vermeye başlar, 75, 90 ve 105 voltluk şoklar sonunda yan odadan iniltiler gelmeye başlar. İniltiler çığlıklara dönüşür ve 150 voltdan sonra öğrenci odadan alınması için bağırdığında öğretmene araştırmacı devam etmesi için kati bir talimatta bulunur. 180 voltta öğrenci “acıya dayanamıyorum” diye bağırır, 270 voltta şoka tepkisi ızdırap çeken bir insanın çığlığıdır, 300 voltta ise çaresizlik içinde teste artık cevap vermeyeceğini, 315 voltta ise müthiş bir çığlıktan sonra artık deneye katılmadığını kızgın bir sesle bildirir. Bunda sonra hiçbir soruya cevap vermez sadece her şok verilişinde işkence içindeki bir adamın çığlıkları duyulur.
Bu araştırmadan önce bir grup psikoloji öğrencisine “deneklerin yüzde kaçı 450 volta kadar öğrenciye şok vermeye devam ederdi?” sorusu yöneltilmiştir. Onların tahmini, deneklerin ancak %1′inin bu duruma kadar şok verebilecekleri olmuştur. Bir grup psikiyatrist de deneklerin çoğunun 150 volttan öteye geçmeyeceğini tahmin etmişlerdir. Bu araştırma ilk olarak Yale Üniversitesi’nde yapılmış ve çeşitli mesleklerden ve yaşlardan 40 kişiden hiçbiri 300 volttan önce durmamıştır. 5 denek 300 volttan sonra, 4 denek 315 volttan sonra, diğer bir 5 denek de seride daha sonra durarak araştırmaya devam etmeyi reddetmişler ve geriye kalan 26 denek, yani bütün deneklerin %65′i 450 volttluk şoku öğrenciye vermiştir. 40 denekten 26′sının suçsuz bir insana emre itaat sonucu zarar ve ızdırap vermeleri olayı, bu 26 kişinin kişisel özellikleri ile, örneğin sadist olmaları ile ya da saldırganlık güdüsü ile açıklanabilir. Ama aynı araştırma bazı değişiklikler ile birçok kereler tekrarlanmış ve 1000′e yakın denek kullanılmış ve genel sonuç ilk araştırmadan farklı olmamıştır. Bundan ötürü, bu araştırma bulgularını deneklerin kişilik özellikleri ile açıklamak yerine, bir sosyal etki olayı olarak yorumlamak daha geçerlidir. 


Deneyi izlemek için tıklayın...https://www.youtube.com/watch?v=Ihy654maHwM





Kitty Genovese Vakası


Sosyal psikoloji alanındaki en ilginç vakalardan biri Amerika’da 13 Mart 1964 tarihinde yaşanmış olan Kitty Genovese’nin öldürülmesi vakasıdır. Olay, yıllar boyunca konuşulmuş, tüm dünyayı hayrete düşürmüş ve literatüre “Genovese Sendromu” adında yepyeni bir kavramın girmesini sağlamıştır.

Quenns’ de yaşamakta olan 28 yaşındaki Kitty Genovese isimli bir kadın sabaha karşı saat 03.00 civarı işinden evine dönerken tanımadığı bir adamın saldırısına uğrar. Adam Genovese’yi bıçaklar, kadının çığlıkları üzerine civar mahalledeki evlerin ışıkları yanar, insanlar balkona çıkıp olayı izlemeye başlarlar. Sadece bir tek kişi “kızı rahat bırak..” diye bağırması üzerine saldırgan olay mahalinden kaçar, ancak hemen arkasından geri dönüp Genovese’ye tekrar saldırır. İkinci saldırıda yine aynı tablo yer alır, saldırıya uğrayan kadının komşuları olayı sadece balkonlardan izlemekle yetinir. Üçüncü ve son bıçak darbesinde Kitty Genovese ölür ve saldırgan park ettiği arabasına binip olay yerinden kaçar.



Olay mahaline gelen polis ekiplerinin yaptığı araştırma sonucunda en azından Kitty Genovese’nin öldürüşüne tanık olan 38 kişinin olduğunu ancak tam 35 dakika boyunca Genovese saldırıya uğrarken hiç kimsenin polisi aramadığı saptanır. Olay sadece Quenns’de değil tüm Amerika’da ve dünyada yankı uyandırır. Polisin tanıkları sorgulaması sonucunda herkesin polise telefon etmekten korktuğu veya çoktan bir başkasının telefon ettiğini düşündüklerini bulur. Yıllardır tanıdıkları bir kişinin gözleri önünde cinayete kurban gitmesi karşısında bu kadar çok kişinin kayıtsız kalması sosyal psikologların da ilgisini çekmiş ve konu ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda kitle psikolojisi ve gruba uyma gibi kavramlara ulaşılmıştır.







Yorumlar

  1. Casino - JTM Hub
    Welcome to the Home of Casino! Our mission 충청북도 출장안마 is to provide you with a quality gaming experience. 순천 출장안마 The Home of Casino is the destination 광명 출장마사지 of gaming excitement  Rating: 5 · ‎1 에볼루션 바카라 vote 나주 출장안마

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİREY GRUP İLİŞKİLERİ VE LİDERLİK

Bireyin Davranışında Sosyal Etkiler